Saygıdeğer Öğretmenlerim,
Bu yazımızın başlığını düşünürken şöyle bir yazı gözümüze ilişti: “Onun bir kahramana ihtiyacı vardı, O da kahraman oldu.”
Yazı çok hoşumuza gitti. Ve bunu kendi mesleğimizle bağdaştırarak şöyle düşündük: “Birçok öğretmen kendisi veya ebeveyn olanlar çocukları için etkili öğretmen arayışına girmektedir. Madem bu kadar etkili öğretmene ihtiyacımız var, o zaman o etkili öğretmen neden biz olmayalım? Kahramanını bekleme, sen kahraman ol mantığı gibi. Etkili öğretmeni arama, sen etkili öğretmen ol.”
Öğrenci başarısında en önemli etken hiç şüphesiz ki öğretmendir. Ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki sınıfta öğretmenin etkisi arttıkça öğrencinin başarısı da büyük orantıda artmaktadır.
Robert Marzano`nun 2 yıl süren araştırmasına göre okul ve öğretmen türünün öğrencinin %50`lik başarısına etkisi şu şekildedir;
- Etkisiz okul ve etkisiz öğretmende % 3,
- Etkili okul ve etkisiz öğretmende % 37,
- Ortalama okul ve ortalama öğretmende % 50,
- Etkisiz okul ve etkili öğretmende % 63,
- Etkili okul ve ortalama öğretmende % 78,
- Etkili okul ve etkili öğretmende % 96`dir.
Başarısız olduğumuz durumlar için sayısızca neden sıralayabiliriz. Kısıtlı imkanlara sahip olmak, sınıf nüfusunun kalabalık olması, haftalık ders sayısının fazla olması, yeterli kaynaklara sahip olamamak vb. Bu liste uzar da uzar. O zaman burada yapmamız gereken en önemli ilk şey, etkili öğretmenliği başarmak için sahip olduğumuz kaynaklara ve ulaşabileceğimiz imkanlara odaklanmak olmalıdır.
Olumsuzluklara takılıp fırsatları kaçırmayalım lütfen. Her öğretmenin eğitim verdiği kurumun kendisinde, en az bir avantajlı durum mutlaka vardır. Bu avantajları kullanarak pekâlâ krizi fırsata çevirebiliriz. Şu an bu yazıyı problemin içinde olan öğretmenlerim okurken içlerinden “Bu o kadarda kolay değil,” diye geçirebilirler. Bizde zaten kolay olduğunu iddia etmiyoruz. Sadece başarıya ulaşmamız için bu zorluğu aşmamız gerekiyorsa, bunun kolay olmasını beklemeyelim demek istiyoruz.
Buna en güzel yaklaşım önerimiz bahane yok politikasını uygulamak olabilir. Özellikle öz disiplin becerisini geliştirmek isteyen öğretmenlerim için harika bir disiplin kazanma politikasıdır. Temelinde mücbir sebeplerin dışındaki bahaneleri nedenselleştirmeden fırsatlara odaklanmak gelmektedir.
Tüm sınıftaki öğrencilerin başarılı olmasını isteyen etkili öğretmenin bahanelere takılmadan, kendi içinde cevaplaması gereken birkaç soru olmalıdır. Bu sorulara örnek vermemiz gerekirse;
- Öğrencilerin aralarındaki eğitim açığını nasıl kapatabilirim?
- Öğrencilerime karşı olumlu beklentilerim nelerdir?
- Sınıfımı eğitime nasıl hazırlayabilirim?
- Eğitimi olumlu destekleyen hangi uygulamaları kullanmalıyım?
- Sınıfta etkili pozitif disiplinini nasıl oluşturabilirim?
- Öğrencilerde öğrenmeyi engelleyen faktörler nelerdir?
- Öğrencilerin değerlendirmelerini ve notlandırmalarını nasıl yapmalıyım?
- Sınıftaki oturma düzenini nasıl planlamalıyım?
- Öğrencileri en iyi nasıl tanıyabilirim?
- Öğrencilerim beni nasıl tanımalılar?
- Kaliteli sınıf kültürünü nasıl oluşturabilirim?
- Etkili ödevlendirmeyi nasıl planlamalıyım?
Bu sorulara vereceğiniz dürüst cevaplar size, az da olsa sorunu görüp çözüme ulaşmanız noktasında güzel bir yol haritası oluşturacaktır. Bazen eyleme geçme noktasında zorlanan öğretmenlerimiz bu bahaneleri öne sürerek, mutlak başarının var oldukları durum içerisinde pek de mümkün olmadığını iddia ederler. Fakat bu sorulara vereceğiniz gerçek cevaplar sayesinde, var olan sorunu çözerek başarıya ne kadar ulaşmak istediğinizi görmüş olacaksınız.
Saygılarımla…
