Saygıdeğer Öğretmenlerim,
Kalite; kişinin kendi dünyasına koyduğu her şeyi en iyi yapabilmesidir.
Öğretmen için kalite; aynı etkinliğin farklı şeklini yapmak ya da daha fazla test yaptırmak, daha zor konu anlatımları ile dersi işlemek, çokça ev ödevi vermek, teneffüs saatinde ders işlemek değildir. Kaliteli okul, son sistem teknolojilerle donatılmış, akıllı tahtaların olduğu, tek kişilik öğrenci sıralarının bulunduğu, zengin materyallere ve imkanlara sahip okul demek değildir. Kaliteli eğitim, sınıfın 2/4`ü veya 1/3`ü başarılı olan sınıfta değildir.
O zaman kalite nedir?
Kalite sözcük olarak; daha dayanıklı, doğru, düzgün, temiz, çekici… Yani her konuda daha iyi olandır. Fakat bunların hepsi kaliteli okulu anlamak için yeterli değildir. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki, kaliteyi nerede görürseniz, ayırt edebilirsiniz.
Kalite Yönetimi, anlaşılır ve uygulanabilir bir yöntemdir. Sadece geleneksel olarak bilinen yöntemlerden biraz farklıdır. Temelinde denetim kuramı vardır. Uyaran-tepki kuramından uzaktır. Denetim kuramı özellikle öğretmenlik mesleğinde önemlidir. Çünkü diğer mesleklerde çalışanlar nesneleri yönetir. Marangoz kütüğü keser, terzi kumaşı işler, aşçı ürünleri pişirir. Bunların hiçbiri çalışan kişiye karşı direnmez. Fakat öğretmen insan yönetir. Ve öğrenciler yönetilmeye karşı direnç gösterir.
Okulumuzu kaliteli okul seviyesine çıkarabilmek ve öğrencilerin çalışmalarına kaliteyi yansıtabilmenin yolları;
- İyi yönetebilmek için daha iyi yönetilmek gerekir. Bunun için öğrencileri yöneten öğretmenlerin, okul yöneticileri tarafından daha iyi yönetilmeleri önemlidir.
- Gerek kendinizi gerekse öğrencinizi kaliteli çalışmaya ikna etmeli ve bunu istemelisiniz.
- Kaliteli okulda öğretmen öğrenciye değer katar. Kendisine değer katılan öğrenci bunu sürdürmek isteyecektir.
- Kaliteyi öğrencilere sorsak muhtemelen şöyle bir cevap alırız; “Ders zor değil de sıkıcı.” Burada sıkıcı söylemi dersin ilgisini çekmediğini göstermektedir. Hâlbuki bizim kendi öğrenciliğimizden hatırladığımız etkili öğretmenlerin hiçbirisi sıkıcı değildi. Sıkıcı öğretmen öğrencilerin ihtiyaçlarına göre anlatım tarzını bulmalıdır. Öğrencilerin zorlanmadan öğrenmeleri, eğitimin kalitesini yükseltmektedir.
- Öğretmen, lider yönetici olmalıdır. Lider yönetici tüm enerjisini sistemi güçlendirmek için uygulayacağı yöntemlere harcar. Bunun için ikna etmeye, sorun çözmeye ve iş birliği içinde olmaya özen gösterir. Öğretmen uygulanacak sistemi kurmak üzerine çalışır, öğrenci bu sistem ile öğrenmeye çalışır.
- Kaliteli öğretmen, öğrencilerin gereksinimlerini karşılamaya yönelik çalışmalar yapar. İnsan 5 temel gereksinimle doğar; fizyolojik (yaşamını sürdürme), güç, sevgi-ait olma, keyif alma ve özgürlük (kendini gerçekleştirme). Öğrencilerin çoğu yaşları gereği bu gereksinimlerin pek farkına varmazlar. Sadece bunlara karşı hissettikleri duyguların farkındadırlar. Mesela; mutsuz öğrenci, arkadaş aradığını bilmez. Arkadaşı olduğunda kendisini iyi hisseder. Bu gereksinimin karşılandığını “kendimi iyi hissediyorum,” olarak tanımlar. Etkili öğretmen doğuştan gelen bu gereksinimleri karşıladığında, öğrencinin kendisini iyi hissederek iyi performans göstermesini sağlamış olur. İnsanın kendisini kötü hissettiği bir ortamda, iyi performans göstermesi oldukça güçtür.
- Kaliteli öğretmen, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak yeterlilikte açıklamalar yapmalıdır. Mesela; hiç açıklama yapmadan ve söz hakkı vermeden matematik dersini işleyen bir öğretmenin sınıfında, kaliteden bahsetmek mümkün olmaz. Doğru olan yaklaşım, dersin başında, bu derste ne öğreneceklerini, neden öğrenmeleri gerektiğini, günlük yaşantımızda nerelerde karşımıza çıkabileceğini, bizim kültürümüzde bu konuda başarılara imza atmış kişileri izah etmelidir. Bu açıklamaların ardından öğrenciyi derse karşı motive etmek amacıyla, “Dikkatli dinleyerek ve öğrendiklerinizi dersten sonra tekrar yaparak dersi kolaylıkla öğrenebileceksiniz,” söylenilmelidir. Bu şekilde gereksinimleri karşılanan her öğrenci için kaliteli öğrenimin gerçekleşmesi oldukça kolaydır.
- Lider öğretmen, öğrencinin içsel güdülenmesini sağlar ve kaliteli çalışmaya ikna eder. Öğrencinin kendi kendini motive ederek çalışmaya karar vermesiyle yapılacak iç güdülenme, yaptığı çalışmalardan keyif almasını da beraberinde getirecektir. Öğrenciyi içsel güdülenmeye ikna etmeyi başaran lider öğretmen, öğrenciye sadece çalışmayı değil, kaliteli çalışmayı kazandırmış olur.
- Öğrencilere kalitenin ne olduğunu öğretin. Mesela; resim dersinde kaliteli çalışma yapan öğrencinin kâğıdı, panoya asılır. Bunun nedeni, kaliteli çalışmayı öğrencilere göstermektir. Her ders için kaliteli çalışma örneklerini öğrencilere göstermeli, bu seviyeye gelebilmeleri için neler yapılması gerektiği, sınıfta tartışılmalıdır.
- Öğrencilerin oyunlarla, keyif aldıkları öğrenme ortamı oluşturmak kaliteye olumlu etki sağlar. Eğlenmek geleneksel olarak ilk duyulduğunda gereksiz gelebilir. Fakat eğlenmek bulunduğu ortamdan, yaptığı işten keyif almaktır. Bazen kişi sevdiği bir büyüğüyle konuşurken veya sevdiği bir derste yeni şeyler öğrenirken keyif alır, eğlenir. Öğrenme kalitesini ve hızını artırır. Öğrencilere “En çok hangi dersi seviyorsun?” diye sorduğumuzda çoğunlukla, resim ve beden eğitimi dersi veya öğrenirken en çok keyif aldığı dersi söyler. Bunun nedeni hareketli, iletişimli bir ortamda keyif alarak çalışıp, çok eğlenmeleridir. Eğlenmek çocukların en temel ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçlarını da oyunlarda giderirler. Burada mevzu ettiğimiz eğlenmek seviyesiz hareketlerden uzak, öğrenirken keyif almalarını sağlayacak etkinliklerdir. Öğrencilerin bu gereksinimlerini akademik eğitimlerde karşılamak imkânsız gibi gelebilir. Fakat sınıftaki denetim kuramı ile oldukça kolaydır.
- Sınıfın huzurunu bozan öğrenciler de kaliteli eğitime dahil edilmelidir. Hatta en çok bu öğrenciler dahil edilmelidir. İşe öncelikle kalitenin tanımını yaparak paylaşın. Gerekirse bunu sınıf ortamında tartışın. Öğrencilere “Kalite nedir? Kaliteli okul nasıl olmalı? Kaliteli eğitimi nasıl tanımlarsınız? Kaliteli çalışmada önemli olan nedir?” sorularını sorarak tartışmalarını isteyebilirsiniz. Böyle bir sınıf toplantısından sonra öğrenci sınıfta hala huzuru kaçırıyorsa, öğrencinin gereksinimlerinin ne olduğunu belirlemeye çalışın. Mesela; öğrencinin dikkat çekme gereksinimini fark ederseniz, kendisine vereceğiniz sınıf içi sorumluluk veya grup çalışmasında aktif görev, öğrencinin ihtiyacını yapıcı yolla gidermiş olur. Sorunu liderce yönetmekteki ısrarlı tutumunuz sayesinde, öğrencide olumlu gelişmeler sağlayabilirsiniz.
- Yapılan tüm çalışmalar, öğrenciyle beraber değerlendirilmeli, ders programlarında kalite göz ardı edilmemelidir. Mesela; Türkçe dersinde doğru mektup yazma konusu işlenecektir. Kaliteli öğretmen konuyu işleyeceği ilk güne iki ders saati ayırmalıdır. İlk ders, konu anlatımı yapılmadan önce öğrencilere “Kaliteli mektup nasıl yazılır?” sorusu yönlendirerek tartışılmalıdır. Bu fikir tartışmasına sınıftaki tüm öğrenciler dahil edilmelidir. “Cümleye büyük harfle başlanmalıdır,” cevabı bile basit görülmemeli, doğru sayılmalıdır. Devamında her öğrenciden bir mektup yazması istenmeli ve birinci ders bu şekilde sonlandırılmalıdır. İkinci dersin başında lider öğretmen yaklaşık 20 dakika olacak şekilde dersi işler. Kalan dakikada öğrencilerden bir önceki ders herkesin yazdığı mektubu, bu doğrulara dikkat ederek değerlendirmesini ister. Burada her öğrenci kendi mektubunu kendisi değerlendirmelidir.
- Gelelim kaliteli ev ödevine. Öğretmen ikinci dersin bitiminde öğrencilere “Notlarını yükseltmek isteyen öğrenciler yarına kadar doğru mektup örneği yazarak teslim ederse, sözlüden yüksek puan alabilirler,” diyerek zorunlu ev ödevinden uzak, kaliteli ev çalışması şeklinde uygulamalıdır.
- Ev ödevlerinde kalite göz ardı edilmemelidir. Kappan`ın yaptığı ankete göre, ilkokul öğretmenlerinin %79`u, lise öğretmenlerinin %85`i ev ödevlerinin öğrenciler tarafından tamamlanmadığı söylemekteler. Kaliteli eğitimin yakalandığı sınıfta lider öğretmen, sınıf çalışmalarına ağırlık vermeli, bunun yanında notlarını yükseltmek isteyen öğrencilere ev ödevi ile olanak sağlamalıdır. Öğrenciye evde düzenli ve kaliteli çalışma alışkanlığı kazanması için oldukça yapıcı bir yöntemdir.
Kaliteyi düşüren köklü sorunlara kısaca değinmek gerekirse;
- Liderce yönetim yerine patronca yönetim, kaliteyi düşüren sorunların başında yer alır.
- Başarısızlıkta öğretmen ya da öğrencinin suçlanması kaliteyi olumsuz etkiler. Yapılması gereken doğru yaklaşım suçluyu değil çözümü aramak adına, kullanılan yönteme odaklanmak, öğrenciye değil, sisteme yüklenmektir.
- Bir diğer engel öğrenciye baskı uygulamaktır. Baskı gören öğrenci direnir. Bu noktada da kişisel güç savaşı başlayarak, karşılıklı çekişmeler kendisini gösterir. Öğrenci az öğrenip, çokça direnir. Eğitim bir kenara itilir. Güç savaşını kaybeden öğrenci eğitime küser.
- Patronca yönetimde amaca hizmet etmeyen ödüller, sadece patronca yönetimi güçlendirir. Kaliteli eğitime katkı sağlamaz. Mesela; “Uslu durana sözlüden 100 puan veriyorum,” demek gibi. Öğrencinin uslu durması eğitime artı kazandırmadığı gibi, öğrencinin üretkenliğini de engeller. Kanaat notunu ödül olarak kullanacağımız yerin amacımız olan eğitime hizmet etmesi gerekir. Mesela; söz alarak tahtaya çıkmaya çekinen öğrenciyi teşvik etmek amaçlı “Yanlış yapmanızın bir önemi yok. Sadece tahtaya çıkarak problemi çözmeye çalışmanız bile, size sözlüden yüksek not kazandırır,” şeklinde olmalıdır. Kaliteli okulda verilecek ödül, öğrencinin gereksinimlerini karşılamalıdır. Böylelikle notlar cezalandırmak için değil, kaliteyi güçlendirmek için kullanılmış olur.
Burada verdiğimiz tüm olumlu örnekleri kendi tarzınıza uydurarak, rahatlıkla kullanabilirsiniz. Kaliteli öğretmenlerimizin burada altını çizdiğimiz konulara yeni düşünceler ekleyerek, eğitimde kalite yönetimini daha da geliştireceklerini düşünüyoruz. Tüm öğrencileri kaliteli eğitime dahil ederek okulu kaliteli okul seviyesine ulaştırabiliriz.
Saygılarımla.