14.4 C
Türkiye
Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Öğrencideki Stresi Yönetiyorum

Saygıdeğer Öğretmenlerim,

Stres yönetimi dendiğinde ilk olarak akıllara stressiz olmak gelir. Bu yazımızda stresi tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemiyoruz. Hedefimiz, ideal stresi optimum seviyede tutabilmektir. Aşırı stres, öğrenciye ne kadar zarar veriyorsa, hiç stresin olmaması da aynı derecede  zarar vermektedir. Stres yönetiminde doğru olan, ideal stresi dengeleyebilmek olmalıdır.

İdeal stres düzeyi kişiden kişiye değiştiği için bu yazımızda sizlere, stresi yönetmede oldukça etkili olan birkaç alternatif çözüm yolları sunacağız.

Sorun çözmek isteyen her öğretmende bir alet çantası olmalıdır. Nasıl ki tamir etmeye gelen usta, yanında zengin malzemelerin bulunduğu bir alet çantası getiriyorsa, bizim de stresli durumlarda uygulayabileceğimiz bir alet çantamız olmalıdır. Gelin şimdi bu alet çantamızı hep beraber zengin malzemeler ile dolduralım;

  • Öncelikle bir öğretmenin alet çantasında anlatabileceği hikayeleri olmalıdır.

Bazı durumlar vardır ki ne söyleyeceğimizi, konuya nasıl yaklaşacağımızı bilemeyiz. Söylemeyi tercih ettiğimiz tüm sözlerin, durumu daha da kötüye götürmesinden çekinebiliriz. İşte bu gibi durumlarda olayı özetleyerek açıklayan hikayeleri kullanmalıyız.

Mesela; Zaman zaman ders yoğunluğundan strese giren öğrencilerimiz bize gelerek “Öğretmenim, ne kadar zamanda bu işi öğrenebilirim?” veya “Bu okul ne zaman bitecek? Ben ne zaman mezun olacağım?” şeklinde, eğitim yolunu uzun olarak gördüğünü ifade eden sorular sorabilirler. Bu gibi durumlarda öğretmenlerin şu hikâyeyi anlatmaları yerinde olacaktır; Nasrettin Hoca`ya tanımadığı biri yaklaşıp “Hocam falanca köye kaç saatte gidebilirim?” diye sormuş. Hoca hiçbir şey söylememiş. Adam da “Herhalde duymuyor!” diye düşünüp yoluna devam etmiş. Epey yürüdükten sonra Nasrettin Hoca “Evlat, sen köye ancak 3 saatte gidersin,” diye seslenmiş. Adam da “Madem biliyordun, az önce niye söylemedin?” diye sorunca, Nasrettin Hoca da “Bana sorduğunda senin nasıl yürüdüğünü bilmiyordum,” demiş.

  • Derse girdiğimizde öğrencilerin gergin ve stresli olduklarını fark edersek, rahatlatmaları için alet çantamızdan sıra dışı soruları çıkartarak rahatlamalarını sağlayabiliriz.

Uyum kurmak ve ahenk yakalamak için buz kırıcı sorular kullanmak oldukça etkili bir yöntemdir. Bu sorular hem dikkati güçlendiren hem de öğreten sorulardan olmalıdır. Buz kırıcı soruların daha iyi anlaşılması için birkaç soru ile örneklendirelim;

  • “Evet arkadaşlar, şimdi size birkaç soru sormak istiyorum. Fakat bu sorulara herkesten cevap bekliyorum. Şimdi bir elimde kaç parmak var?” Öğrenciler genelde “5,” cevabını verirler. Öğretmen “Harika, peki iki elimde kaç parmak var?” diye sorduğunda öğrenciler “10,” cevabını verirler. Öğretmen,” Süper, o zaman 10 elimde kaç parmak var?” dediğinde genelde öğrenciler “100,” cevabını verirler. Fakat doğru cevap 50dir. :)
  • On altının yarısı kaçtır?” diye sorduğunuzda genelde öğrencilerden ”8,” cevabını alırsınız. “Hayır, on altının yarısı beş altındır,” diyerek rahatlamalarını sağlayabilirsiniz. 🙂
  • Size 3 soru soracağım. Fakat bu sorulara 3 yanlış cevap vermenizi istiyorum. Yani 3 soruya – 3 yanlış cevap istiyorum.  Bunlar dikkati yoğunlaştıran ve ilgiyi öğretmene çeken sorulardır. Öğrenciyi tavlamada ve rahatlatarak dikkatlerini çekmede oldukça etkilidir.
  • Çantamızda resimli kelime oyunu olan Resfebe çalışması bulundurmalıyız.

 Resfebe, okul öncesinden lise son sınıf öğrencelerine kadar tüm yaş grubundaki öğrencilerin dikkatini çeken etkili bir uygulamadır. Resfebe, İngilizce de rebus olarak bilinmektedir. Görsellerden ya da sembollerden yola çıkarak istenilen kelimeyi bulma oyunudur. Öğrencilerin hem sınıf içi sosyalleşmelerini desteklemekte hem de öğrencilerin daha hızlı ve analitik düşünmelerini sağlayan, harika bir akıl oyunudur.

Mesela; TA🟨 sembolünü göstererek ne olduğunu tahmin etmelerini isteyelim. Sarı renkte olmasından yola çıkarak TASARI kelimesini bulmalarını sağlamalıyız. Ç🐝K sembolünü göstererek ÇARIK kelimesini bulmalarını isteyebiliriz.

Akıllı tahta uygulaması olan sınıflarda görsel kartları kullanarak harika bir grup etkinliği uygulanabilir.

  • Hedef belirlemede kararsız kalarak strese giren öğrencinin, derin yapısına inmemiz gerekebilir.

 Yaş küçük olduğu zaman değerleri ortaya çıkarmak biraz daha güçleşebilmektedir. Bunun için hedef belirlemede kaygılı olan öğrencinin derin yapısına inebilmek için sorulacak ilk soru “Ne istiyorsun?” olmalıdır.

Şu hikâye konuya güzel bir açıklık getirecektir. Üniversite öğrencilerinin katıldığı programa konuşmacı olarak katılan eğitimci öğrencilere;

“Ne istiyorsunuz?” diye soruyor.

Arkada oturan biri el kaldırarak “Çok para kazanmak istiyorum,” diye cevap veriyor.

Bunun üzerine eğitimci “Peki bu durum size ne sağlayacak? dediğinde,

Öğrenci; Kendime zaman ayırmayı,

Eğitimci; bu durum size ne sağlayacak?

Öğrenci; İstediğim eğitimleri alır, kendimi geliştiririm.

Eğitimci; Bununla nereye varırdın?

Öğrenci; İnsanlara yardım ederdim.

Eğitimci; Bununla neyi sağlardın?

Öğrenci; Mutlu olurdum.

Eğitimci bu noktada öğrencinin derin yapısına iner ve amacının insanlara faydalı olarak, mutlu olmak olduğunu fark ettirir. Konuşmanın devamında eğitimci; O zaman mevcut durumunuzda insanlara yardım etmek adına ne yapabilirsiniz? diye sorduğunda,

Öğrenci; Bilmiyorum, hiç bu açıdan düşünmemiştim. Çünkü hiç böyle bir amacım olmamıştı. Ben sadece çok para kazanmaya odaklanmıştım, cevabını verir.

Özellikle lise son sınıf öğrencilerinde görülen bu stres durumu için en akıllı yaklaşım “Hobini meslek haline getir. Ömür boyu çalışma,” olabilir. Öğretmeyi seven bir öğretmen için öğretmenlik mesleğinin zor yanlarından ziyade, keyifli yanları daha çoktur. Çünkü öğretmeyi severek hobisini, meslek haline getirmiştir ve öğretmen olmuştur.

  • Sınavda süre sıkıntısı yaşayarak strese giren öğrenciye, alet çantamızdaki ders çalışma tekniklerinden örnekler verebiliriz.

Bu teknikler sayesinde öğrenci, kendisini zaman konusunda zora sokan stresten kurtulmuş olacaktır. Mesela; LGS’ ye hazırlanan bir öğrencimiz var diyelim. Bu öğrencimiz her gün kronometreyi açarak 50 soruluk test çözmekte ve süresini not almaktadır. Öğrenci her 50 soruluk test çözdüğünde, kendisini sadece bir kere deneyimlemiş olmakta.

50 soruyu 125 dakikada tamamladığını varsayalım. Şimdi, 50 soruda kendisini süre tutarak deneyimlemek yerine, 5 soru üzerinden deneyimlemesini isteyelim. Öğrencinin 1 soruyu 2,5 dakikada çözebildiğini düşünürsek, 5 soruyu 12,5 dakikada bitirmekte. Kendisini her 5 soruda deneyimleyen öğrenci, 50 soruluk testte kendisini 10 kere deneyimlemiş olur. 12,5 dakikada yapabildiği 5 soru için bir sonraki hedefi, bir tık aşağısı olan 11,5 dakika olmalıdır. Burada amacımız 5 soruyu 11,5 dakikada kronometre çalmadan bitirtebilmekte olmalıdır. Bol egzersiz yaptırmak oldukça önemlidir.

Dip not: yeni nesil matematik sorularında her soru için 2 dakika ayırmak, sınavda süre sorununu ortadan kaldırmak için yeterli olacaktır.

  • İnsan ilişkilerinden kaynaklı stres, öğrencinin motivasyonunu hızla aşağıya çekmektedir. Bu stresi yaşayan öğrenciye alet çantamızdaki etkili iletişim tekniklerini öğretmeliyiz. Çok büyük problemlerin bazen küçük çözümleri olabilir. İnsan ilişkilerinde stres genelde akran zorbalığına maruz kalan öğrencilerde kendisini göstermektedir. Etkili iletişim yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. https://ogretmenkocu.com/2022/01/23/iletisimde-engelleri-kaldiralim/

Saygılarımla,

Son Okunanlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

81TakipçilerTakip Et
spot_img

Son Yazılar