18.4 C
Türkiye
Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Öğrencimi Tanıyorum

Saygıdeğer Öğretmenlerim,

Eğitimin, psikoloji alanından destek alınarak geliştirilmesi, okullarda rehberlik biriminin oluşturulması, öğretmenlerin öğrencilere daha bilinçli yaklaşmalarını sağlamaktadır.

Bu yazımızda son dönemlerde algı tercihleri, algı biçimi, öğrenme biçimi, temsil sistemleri gibi farklı isimlerle tanımı yapılan, NLP ile tanıma sisteminden bahsedeceğiz. “Öğrencim neden oturmuyor, derste neden hep geziniyor, neden ne dersem yanlış anlıyor, o kadar anlatıyorum neden dersi bi türlü anlamıyor?” … gibi uzayıp giden sorulara cevap veriyoruz. Bir bakıma bu yazımız hem ikna tekniklerini hem de NLP de temsil sistemlerini içermektedir.

“Öğrenciyi tanımamın bana ne gibi faydası olacak?” diye aklınıza soru gelebilir. Öğrenciyi hedefe götürecek temel eylem, ders çalışmaktır. Öğretmen, öğrencisini tanıyarak, hangi yönünün güçlü olduğunu keşfeder. Bu keşif neticesinde, öğrencisinin ders çalışma verimliliğini artırmak için güçlü olan yönünü ön planda tutarak kullanacağı öğrenme stilleri sayesinde, hedefimiz olan öğrenme hızlı gerçekleşir. Yani genel konu anlatımınızın bir birim katkısı oluyorsa, temsil sistemlerini dikkate alarak yaptığınız konu anlatımlarınız da üç birim katkı sağlarsınız.

Temsil sistemi tam olarak nedir?

İnsanlar, olayları kendi düşünce ve davranışlarından filtreleyerek algılamaya çalışırlar. Beyin kendisine gelen bu bilgileri kodlamak için duyulardan destek alır. Her insanda beş duyu vardır. Fakat bunlardan bir tanesi daha baskındır. Temsil sistemleri, öğrencilerin algılamada kullandıkları görsel, işitsel ve dokunsal duyudan hangisinin baskın olduğunu fark etmemizi sağlar. Bu sayede öğrenciyi tanıyarak hangi yaklaşımla ikna edebileceğinizi, sorunları nasıl çözebileceğinizi, öğrenmeyi nasıl fasilite edebileceğinizi bulmuş olursunuz.

Her öğrencinin kolaydan etkilendiği ve öğrenebildiği bir yol, mutlaka vardır. Önemli olan doğru analiz yaparak, öğrencinin en iyi öğrenme kanalını bulmaktır.

İnsan görüntü, ses ve duygular ile düşünür. Kişide baskın olan temsil sistemi, olayları nasıl düşündüğünü ve algıladığını biçimlendirirken, öğrenme şeklini de etkilemektedir. Gelin şimdi temsil sistemlerini görsel, işitsel ve dokunsal olarak üç kategoride değerlendirelim;

  • Görsel Temsil Sistemi;

Görseli güçlü olan öğrenci grubunun genel özellikleri; Kendilerini ifade ederken görüntüler ile düşünürler, zihinlerindeki görüntülerin hızına yetişebilmek için genelde ortalamanın üstünde hızlı konuşur ve konudan konuya geçerler, kelimeleri yutarlar, konuşurken göz teması kurarlar, kendilerine anlatılanları ya da okuduklarını zihinlerinde canlandırırlar, kitap seçiminde roman ve hikâye tarzı kitapları tercih ederler, dinlerken kağıda bir şey karalamayı severler, gelecek odaklıdırlar, hayal kurmayı severler, detaydan sıkılırlar, kişilerin yüzlerini hatırlarlar, gürültüden asla rahatsız olmazlar, cesurdurlar, görmediklerine inanmaları oldukça güçtür.

Özellikle öğretmenin söyleminden ziyade tavrına, bakışlarına, jest ve mimiklerine oldukça dikkat ederler. Genelde uzun nasihatler bir kulaklarından girer, diğerinden çıkar. Çünkü sözlerden etkilenmezler. Yüz ifadeniz, söyleyeceğiniz sözlerden daha önemlidir.

En sık kullandıkları ifadeler; nereden bakarsan bak, göz göre göre, gözümün içine baka baka, işte gördüğünüz gibi, gözüne beni kestirdi, hadi göreyim seni, gözüm tutmadı, bak gördün mü?

En sık kullandıkları deyimler; görünen köy kılavuz istemez, gözden ırak gönülden ırak, göz görmezse gönül katlanır, göz açtırmamak, gözden düşmek, sakınan göze çöp batar, göze göz dişe diş, gözü fal taşı gibi açılmak, gözlerinde şimşek çakmak, gözü gibi sakınmak…

Görsel temsil sistemindeki öğrenciyi ikna ederken, kendilerinin kullandıkları kelimelerin kullanılmasından oldukça etkilenirler. Bu yaklaşım sayesinde ders anlatımlarında ilgilerini çekebilirsiniz.

  • İşitsel Temsil Sistemi;

İşitseli güçlü olan öğrenci grubunun genel özellikleri; dersi derste dinlemeleri anlamaları için yeterlidir, gürültüden oldukça rahatsız olurlar, kütüphanede en sık vakit geçiren gruptur, detaycı oldukları için bütünü kaçırırlar, eleştirel yapıya sahiptirler, ahenkli, dengeli ve orta hızda konuşurlar, temkinlidirler, riskleri daha iyi görürler, isim hafızaları güçlüdür, bolca tekrar yapmaya ihtiyaç duyarlar, iyi dinleyicidirler, sesli düşünmeyi severler, kitaplarda şiir türü kitapları tercih ederler, inanmak için duymaları yeterlidir.

En sık kullandıkları ifadeler; sana böyle yapmanı söylemiştim, o şöyle söyledi, ruhu bile duymadı, kulaklarıma inanamıyorum, herkes kendi borusunu öttürüyor, sana bunu söyledim yetmez mi?

En sık kullandıkları deyimler; davulun sesi uzaktan hoş gelir, bir kulağından girdi diğerinden çıktı, yerin kulağı var, Mısır`daki sağır sultan bile duydu, sağır duymaz uydurur, kötü haber tez duyulur, her horoz kendi çöplüğünde öter, ağzından çıkanı kulağın duysun, kulak kabartmak…

İşitsel temsil sistemindeki öğrenciyi etkilemek ve ikna etmek için onu aktif dinlemelisiniz. http://ogretmenkocu.com/2022/01/18/aktif-dinleme-neden-onemli/

Detaycı oldukları için konuşmaları biraz uzun sürebilir. Bunun için zamanı başta belirlemenizde fayda vardır. Görsel uyarılara fazla dikkat etmedikleri için jest ve mimiklerinizden etkilenmezler. Fakat ses tonunuz ve kelimeleriniz oldukça önemlidir.

  • Dokunsal Temsil Sistemi;

Dokunsalı güçlü olan öğrenci grubunun genel özellikleri; sınıfta gezinen oturmayan öğrenci grubudur, rahat giyinmeyi sevdikleri için okulda forma giymekten hoşlanmazlar, özet çıkararak öğrenmeyi tercih ederler, el-kol hareketleri ile konuşurlar, duygularını göstermekten çekinmezler, hislere odaklanırlar, hayır diyemezler, zamanı verimli kullanamazlar, duygularını çabuk belli ederler,

En sık kullandıkları ifadeler; gururuma dokundu, benim kim olduğumu biliyor mu? Pişmanlık duyuyor, duygularıma yenik düştüm, benim için büyük hayal kırıklığıydı, önemini hissettim.

En sık kullandıkları deyimler; Konuya parmak basmak, tuttuğunu koparmak, el ele vermek, yükünü omuzlarında hissetmek, küplere binmek, ağzı kulaklarına varmak.

Yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki genel tablo, kişilerin 2/3`ünün Dokunsal temsil sisteminde olduğunu öne sürmektedir. Bu gruptaki öğrencileri ikna ederken hislerini anladığımızı belli etmeliyiz. Konuşma esnasında cümlesini bitirmesini beklemeliyiz. Görüşmelerde el tokalaşmasına dikkat ederler.

Öğrencilerimizi tanımak için hangi temsil sisteminde olduğunu bilmemiz önemlidir. Bunun ile alakalı arama motorunda birçok testler mevcut. Fakat her durumda ya da her öğrenciye test uygulamak oldukça güç olacağından, soru sorma yöntemini kullanarak analiz yapmanız size zaman kazandıracaktır. Mesela; geçmişe dönük sorular sorabilirsiniz. “Okula başladığın ilk gün ile ilgili ne hatırlıyorsun? Sorusuna;

Görsel öğrenci: görüntüleri, öğretmenin kıyafetini, yeni aldığı okul çanta ve eşyalarını, İşitsel öğrenci: öğretmenin sesini, sınıftaki uğultuyu, Dokunsal öğrenci: hislerini, sınıfta ağlayan çocukları, söyleyecektir.

Saygılarımla,

Son Okunanlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

81TakipçilerTakip Et
spot_img

Son Yazılar